Tarih boyunca birbirinden farklı birçok uygarlığın yaşadığı değişim-dönüşüm ve buna bağlı olarak doğan soyut ve somut eylemler geçmiş uygarlıklara ait izleri taşıyan tarihi çevreyi oluşturmakta, mekânın kendine özgü karakterini belirleyen otantik değerlerini kazandırmaktadır. Tarihi çevreler, geçmişten günümüze ulaşmış; fiziksel, arkeolojik, sanatsal, tarihi değerlere sahip olan yapı, kalıntı ve açık alanlardan oluşan mimari kompozisyonlardır. Arkeolojik alanlar, kültürel mirasımızın parçaları olmaları nedeniyle oldukça önemli bir konuma sahiptirler. Geçmişte bu alanlarda yaşamış insanların kültürleri, yaşam biçimleri, teknolojik olanakları, sosyo-ekonomik yapıları hakkında önemli bilgileri barındıran bu alanlar, geleceği inşa etmek için gerekli olan geçmişi anlamlandırma bakımından da oldukça dikkate değerdir. Bu bağlamda, bu alanların korunması, yaşatılması ve geleceğe aktarılması, üzerinde durulması gereken önemli bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır. Arkeolojik alanlarda inşa edilen çağdaş yapılar, alanların korunmasını sağlarken, sanatsal ve kültürel faaliyetlere imkân sağlamakta, toplumun bu alanlar hakkındaki bilgi ve farkındalığını artırmaktadır. Bu çalışma kapsamında, arkeolojik alanlarda gerçekleştirilecek yeni yapı uygulamalarında kullanılabilecek yöntemler araştırılacak ve bu yöntemlerin uygulandığı örnek yapılar üzerinden bir okuma gerçekleştirilecektir. Bu amaçla alan üzerinde yapılaşma, alanda yerin altında yapılaşma ve koruma çatısı uygulamaları olmak üzere üç farklı tasarım kurgusuna sahip altı çağdaş yapı incelenecektir. Bu inceleme ile yapıların bağlamla kurduğu ilişki ve bağlamın yeni yapı tasarımları üzerindeki etkilerinin neler olduğu anlamlandırılmaya çalışılacaktır.
Anahtar Kelimeler: Kültürel Miras, Koruma, Arkeolojik Alanlar, Yeni Yapı Tasarımı
|