SUBMISSIONS

SUBMISSION DETAIL

Pelin AVÞAR KARABAÞ, Ozan KARABAÞ, Fatih ÝÞLEYEN
 


Keywords:



SEMBOLÝZM AKIMI KAPSAMINDA KADIN FÝGÜRÜNÜN ÝÞLENÝÞÝ
 
Öz: Giriþ: Empresyonizm’in natüralist etkisine tepki olarak doðduðu bilinen Sembolizm; 19. yüzyýlýn sonu 20. yüzyýlýn baþlarýnda objektivist yaklaþýma karþý gelen ve sanatçýlarýn korkular, düþler, fanteziler ya da ruh halleri gibi deðiþkenlik gösteren duygularýný tuvallerine yansýtmalarýna olanak saðlayan bir akýmdýr. Öznel bir zihinsel yorum veya imgelem olarak derin bir çeþitleme sunan akým; yaratýcýlýðýn oldukça ön plana çýkarýldýðý ve estetik bir gerçeklikle, metafiziksel aykýrýlýklarýn bütünleþtirildiði tinsel kompozisyonlara sahiptir. Konularýný çoðu zaman Romantizm akýmýndaki gibi ölüm, hayaletler ve deniz temalarýndan alan Sembolizm, dini ve mistik öðelere aðýrlýklý olarak yer vermekle birlikte, düþünceleri sembollerle ifade etmeyi ilke edinmiþtir. 19. Yüzyýlda geliþme gösteren materyalist anlayýþa karþý bir duruþ olarak duygu, hayal, karmaþa, ruhsallýk, erotizm ve iç duyarlýlýðý öne çýkaran tavrýyla akým, eserlerde duygularýn çok sesli ve coþkulu ifadeler ile ortaya koyulmasý yönüyle dikkat çekmektedir. Dýþavurumculuk akýmýnýn doðmasýnda da etken rol oynayan Sembolizm akýmý kapsamýnda kadýn figürlü eserleri ile ön plana çýkan sanatçýlar; Gustave Moreau, Odilon Redon, James Ensor, Jan Toorop, Edvard Munch ve Arnold Böcklin olarak sýralanmaktadýr. Amaç: Bu araþtýrmanýn amacý Sembolizm akýmý hakkýnda bilgiler vermek ve ünlü sembolist sanatçýlarýn kadýn figürlü resimlerini simgeledikleri anlamlar bakýmýndan inceleyerek yorumlamaktýr. Kapsam: Bu araþtýrma; 1885-1895 yýllarý arasýnda etkili olan Sembolizm akýmýna yönelik figüratif eserler veren ünlü sanatçýlarýn, kadýn figürlerindeki simgesel özelliklerin ele alýnarak yorumlanmasý kapsamýnda gerçekleþtirilmiþtir. Sýnýrlýlýklar: Araþtýrmada ele alýnan resimler, sembolist sanatçýlarýn özellikle kadýn figürünü kullanarak vurgu yaptýðý çalýþmalar ile sýnýrlandýrýlarak yürütülmüþtür. Yöntem: Araþtýrma tarama modeli kullanýlarak gerçekleþtirilmiþtir. Tarama modeli tavýrlarý, davranýþlarý karþýlaþtýrmak ve betimlemek için bir veri toplama sistemidir (Gürsakal, 2001: 135). Arseven’e (1994: 14) göre, belli bir zamanda olay ve olgularýn doðal þartlarý içindeki gerçek durumunu saptamak üzere, toplum evreninden seçilen bir örneklemden elde edilen verilere dayalý yapýlan bir araþtýrma biçimi olarak tanýmlanabilir. Bulgular: Sembolist ressamlar genel olarak konularýný büyük mitlerden seçmiþler ve düþ gücü ile birlikte, klasik ve dini temalara oldukça aðýrlýk vermiþlerdir. Mutlak bir düþüncenin ifadesi olan resimler, izleyicilerin anlayabileceði biçimler kullanýlmak þartý ile sembollerle anlatýlmak istenmiþtir. Ýncelikle iþlenmiþ gizemli tasvirler, düþ gücüyle harmanlanmýþ simgesel anlamlarla beslenen bir takým dekoratif unsurlarla zenginleþtirilmiþtir. Sonuç: Sembolizm akýmý kapsamýnda yaptýklarý eserlerde kadýn figürlü resimleri ile ön plana çýkan sanatçýlar arasýndan Gustave Moreau; hayal gücünün ürünlerini, fotoðrafik bir gerçeklikle tuvallerine aktarmýþtýr. Ýncil'den ya da efsane anlatýlarýndan seçtiði anlarý tasvir eden sanatçý, resimlerini muðlak görsel sembollerle betimlemiþtir. Özellikle kutsal ve fani varlýklara aðýrlýk verilen eserler, cinsellik temasýna vurgu yapmakta ve figürler ilahi ile dünyevi duygular arasýndaki iliþkileri öne çýkarak bir görsellikle yorumlanmaktadýr. Odilon Redon; önceleri az renk kullanarak gerçekleþtirdiði portre aðýrlýklý eserlerinin ardýndan Sembolizm’i benimseyerek çok renkli portre ve naturmortlar üzerine çalýþmýþtýr. Eserlerindeki kadýn figürleri; soyut desenlerin arasýndan belirginleþen dekoratif özellikler barýndýrarak, rengin açýklayýcý ve düþündürücü etkisini gözler önüne sermektedir. Hassas fýrça darbeleri ile gerçekçi bir üslupta betimlenen kadýn figürleri saydam ve soluk ten tonlarýyla, Rönesans’ýn mermer heykellerini çaðrýþtýrýrken, izleyiciyi gerçek dünya ile ölüm arasýnda düþündürmektedir. James Ensor, Belçika’nýn yerel karnavallarýnda kullanýlan maskelerden yola çýkarak ürettiði resimlerinde yer alan kadýn figürlerinin, yüzlerini de benzer maskelerle betimlemiþ ve yüzleri maskelerle ifade ettiði sembolik eserleri ile çaðdaþ toplumun güncel yapýsýný eleþtirmiþtir. Jan Toorop, tiyatral bir görüntüyü andýran imgesel kompozisyonlarýnda yer alan kadýn figürlerini ruhani bir yapý ile destekleyerek ortaya koymuþtur. Empatik jestlerle sunduðu zayýf kadýn figürleri, ritmik hareketlerle önlü arkalý yerleþtirilen diðer figürler ile girift bir yapýyla sýralanmaktadýr. Karmaþýk kompozisyonlar içerisinde oldukça stilize edilmiþ eðrisel hareketlerle tasvir edilen figürler; inanç ve ölüm gibi karanlýk konulara iþaret etmektedir. Edvard Munch, yoðun renkleri ve soyutlamalarý ile gizemli olduðu kadar kaygý, duygusal acý ve psikolojik baskýlarý öne çýkardýðý sembolik resimlerindeki kadýn figürlerinde, cinsel temalarýn iþleniþine aðýrlýk vermektedir. Figürler, duygusal ve psikolojik travmalarýn bohem deðerlendirmelerini açýða çýkaran, kötümser ile kaderci felsefeleri sorgulayan karmaþýk ruhlu kompozisyonlar içerisinde sunulmaktadýr. Arnold Böcklin, klasik resimden etkilenerek ortaya koyduðu resimlerde, mizah ile komediyi, kabus ile birleþtirerek güçlü bir melodram etkisi yaratmýþtýr. Kasvetli ve gizemli kompozisyonlar içerisinde yer alan kadýn figürleri, Yunan mitolojisinden etkilenilerek ortaya koyulmuþ figürlere göndermeler yapmaktadýr. Karanlýk ve melankolik ortamlarda fiziksel ve ruhsal ayrýlýklar gözlenen kadýnlarýn yüz ifadeleri; þehvetli duruþlarýnýn ardýnda, korku ve endiþe taþýyan mimiklerle psikolojik bir karmaþanýn yoðunluðu içerisindedir.

Anahtar Kelimeler: Sembolizm, Sembolizim’de Kadýn Figürü, Sembolist Resim, Simgecilik