Öz:Giriþ: Ülkelerin birbirleriyle her boyuttaki iliþkilerinin en önemli belirleyicisi enerjidir. Enerji ihtiyacý, insanlýðýn var olmasýyla birlikte baþlamýþtýr. 18. yüzyýlda Avrupa’da Sanayi Devrimi’yle birlikte özellikle Ýngiltere’de, kömür madenleri sanayi devriminin baþlangýç noktasýdýr. Daha sonraki süreçte demiryollarýnda buharýn gücü, kömürü en önemli enerji ana hammaddesi haline getirmiþtir. Tüm dünyada ise, 20. yüzyýlýn baþlarýndan itibaren en önemli enerji kaynaðý petrol olmuþtur. Ortadoðu adý verilen Ýslam Coðrafyasý dünya petrol rezervlerinin yaklaþýk 2/3’ünü barýndýrmaktadýr. Günümüzde petrol ve petrol türevi enerji kaynaklarý yine birinci sýradadýr. Önümüzdeki 20 - 25 yýllýk süreç içerisinde Dünya’nýn enerji ihtiyacýnýn petrol ve türevi kaynaklarýn yerine çoðunun yenilenebilir enerji kaynaklarýndan elde edileceði tahmin edilmektedir. Yenilenebilir enerji kaynaklarýnýn kullanýmý ile ilgili güncel veriler, bu tahmini doðrulamaktadýr. Amaç: Enerji sorunu sadece Türkiye için deðil tüm Dünya’da en temel sorunlardan biridir. Dünya’da yaþanan bütün anlaþmazlýklarýn temeli, enerji kaynaklarýnýn elde edilmesi ve kullanýlmasýdýr. Enerji kullanýmý ulaþým, ýsýnma, iletiþim, aydýnlatma, sanayi, turizm, tarým gibi insan hayatýný doðrudan veya dolaylý olarak etkilemektedir. Türkiye, fosil yakýtlý enerji kaynaklarý açýsýndan kýsýtlý imkânlara sahip bir ülkedir. Yenilenebilir enerji kaynaklarý açýsýndan ise, ihmal edilemeyecek ölçüde zengin bir ülkedir. Kapsam: 1992 yýlýnda Rio Konferansý’nda ilk defa çevre politikalarýna iliþkin temel prensipler ortaya konulmuþ ve deklarasyonlar yayýnlanmýþtýr. Küresel ýsýnma ve iklim deðiþikliði konusunda tüm Dünya’da ortak mücadeleyi saðlamaya yönelik uluslararasý çerçeve anlaþmasý ise, ilk defa 1997 yýlýnda Japonya’nýn Kyoto þehrinde imzalanmýþtýr. Bu sözleþmenin yürürlüðe girmesi belirli sayýda ülkenin kabulünü gerektirdiði için ancak 2005 yýlýnda yürürlüðe girmiþtir.Günümüzde bazý ülkeler sözleþme yükümlülüklerini yerine getirmemektedir. Önemli yatýrýmlarý ve yaptýrýmlarý gerektiren bu sözleþme en fazla sanayileþmiþ ülkeleri ilgilendirmektedir ve Dünya’yý en fazla bu ülkeler kirletmektedir. Sýnýrlýlýklar: Yenilenebilir Enerji Üretim Yöntemleri ile enerji üretimi, fosil yakýtlara baðýmlýlýðý azaltsa da sadece bu enerji kaynaklarýnýn kullanýmý ülkemizin enerji ihtiyacýný gelecekte karþýlayamayacaktýr. Dünya genelinde; nükleer güç santrallerinden de yaygýn bir þekilde enerji üretilmektedir. Yöntem: Fosil yakýtlý enerji kaynaklarý ile yenilenebilir enerji kaynaklarýnýn kullanýmýnýn elektrik üretimindeki payý ile ilgili sayýsal veriler, histogram ve dairesel grafiklerle ifade edilmiþtir. Bu grafiklerdeki sayýsal veriler, karþýlaþtýrmalý istatistiki yöntem ile yorumlanmýþtýr. Bulgular: Dünya’da enerji üretiminin 2017 yýlý sonu itibariyle yaklaþýk yüzde 90,6’sý fosil yakýtlardan, yaklaþýk yüzde 9,4’ü ise, yenilenebilir enerji kaynaklarýndan elde edilmiþtir.Türkiye’de ise, 2017 yýlý sonu itibariyle 83 bin 881 MW olan enerji üretiminin yüzde 39,74’ü yenilenebilir enerji kaynaklarýndan elde edilmiþtir. Rüzgar Enerjisi Santralleri (RES); yakýt gideri olmayan, iþletme giderleri düþük, iþletme ve bakým kolaylýklarý olan ve kaynak açýsýndan dýþa baðýmlý olmayan enerji üretim tesisleridir. Türkiye’de 2017 yýlý itibariyle yaklaþýk toplam enerji üretiminin yaklaþýk 11 bin 400 MW’ý rüzgâr enerjisinden elde edilmiþtir. Toplam enerji üretimi içerisindeki payý ise, yaklaþýk yüzde 13,59’dur. Türkiye, özellikle Karadeniz ve Doðu Anadolu Bölgeleri’nde, Hidroelektrik Santraller’in (HES’lerin) inþasý için elveriþli jeolojik yapýya sahiptir. Bu iki bölge Hidroelektrik Santraller’in kurulmasý için gerekli olan en önemli iki özelliðe sahiptir. Bunlardan birincisi akýþkanlýðý yüksek su kaynaklarý, ikincisi ise, arazi yapýsýnýn eðimidir. Bu iki önemli özelliðin birleþmesi Hidroelektrik Enerji anlamýna gelmektedir. HES’lerin yatýrým maliyetleri yüksek olsa da devreye alýndýktan sonra iþletilmesinin maliyeti neredeyse sýfýrdýr. Enerji kaynaðý su olan bu tesisler, yerlidir ve enerjide dýþa baðýmlýlýðý azaltýrlar. Bu enerji kaynaklarýnýn dýþýnda fosil yakýtlardan doðalgazýn çeþitli alanlarda kullanýmýnýn yaygýnlaþmasý ekolojik dengenin korunumu açýsýndan avantajlýdýr ancak ekonomik açýdan enerjide dýþa baðýmlýlýðý arttýran önemli bir etkendir. Doðalgaz depolama ve daðýtým tesisleri önemli altyapý yatýrýmý gerektirmektedir. Türkiye’nin ekonomik büyümesi ve refah artýþýna baðlý olarak artan enerji ihtiyacý düþünüldüðünde; 2025’lerde bu potansiyelin yarýya yakýnýnýn Yenilenebilir Enerji kaynaklarýndan karþýlanmasýnýn önemi kendiliðinden ortaya çýkmaktadýr. Sonuç: Günümüzde dünya ülkelerinin sürdürülebilir kalkýnma hamlelerini gerçekleþtirebilmesi, toplumsal refahlarýný yükseltmesi ve küresel ölçekte rekabet gücünü arttýrmasý enerji üretimine baðlýdýr. Enerji ihtiyaçlarýnýn yenilenebilir enerji kaynaklarýndan karþýlanabilmesi, geleneksel enerji kaynaklarýnýn zararlý ve zehirli gaz salýnýmý nedeniyle ozon tabakasýna zarar vermesi gibi küresel sorunlarýn çözümünü de kolaylaþtýracaktýr. Yenilenebilir enerji kaynaklarýnýn kullanýmý dünyada gittikçe yaygýnlaþmaktadýr. Yenilenebilir enerji kaynaklarýnýn çeþitlendirilmesi, enerji kaynaklarýnýn temini açýsýndan dýþa baðýmlýlýðý önemli oranda azaltacaktýr. Yenilenebilir enerji kaynaklarýnýn yaygýnlaþtýrýlmasý ve üretim miktarýnýn arttýrýlmasý dünya barýþýna ve güvenliðine önemli katkýda bulunacaktýr. Diðer taraftan da insanlýðýn fosil yakýtlara ihtiyacýnýn kýsmen de azalacak olmasý, neredeyse yeryüzündeki tüm savaþlarýn nedeni olan petrol ve petrol kaynaklý anlaþmazlýklarýn azalmasýnda önemli bir etken olacaktýr.
Anahtar Kelimeler: Mühendislik Uygulamalarý, Yenilenebilir Enerji Kaynaklarý, Enerji Sorunu, Yenilenebilir Enerji Üretim Yöntemleri.
|