BİLDİRİLER

BİLDİRİ DETAY

Münevver Ebru ZEREN, Melek Özlem KOLUSAYIN
İSTANBUL’UN AHŞAP KONUT MİRASI
 
Ahşap konut, yüzyıllar boyunca Osmanlı geleneksel sivil mimarisinin en önde gelen ve en çok benimsenen konut biçimi olmuştur. İmparatorluk başkenti olarak İstanbul’da ahşap konutların en güzel örnekleri verilmiş ve her dönemde bu sivil mimarlık tarzının gelişip değiştiği gözlemlenmiştir. Ne yazık ki, doğal felaketlerden ve beşeri ihmallerden ötürü günümüze bu değerli mirasın ancak belli dönem örnekleri oldukça az sayıda kalabilmiştir. Erken dönem örnekleri ise yalnızca bazı yazılı ve görsel belgelerden değerli mimarlık tarihçilerimizin araştırmaları ile belirlenebilmiştir. İstanbul konut mimarisini Osmanlı İmparatorluğu’nun yayıldığı coğrafi alanlarda özgün mimarisi ile beliren “Eski Türk Evi”nden soyutlamak mümkün değildir. Hatta çoğu kaynak Anadoluhisarı’ndaki 17. yüzyıla tarihlenen Amcazade Hüseyin Paşa Yalısı (Köprülü Amcazade Yalısı)’nı Türk Evi’nin günümüze gelen en eski örneklerinden biri olarak kabul etmektedir. Ancak coğrafi koşullar ve tarihten gelen yapı gelenekleri “Türk Evi”nin temel ilkeler aynı kalmak koşuluyla farklı bölgelerde farklı nitelikler taşımasına yol açmıştır. Bir kültür üretim merkezi olarak İstanbul üslup olarak sivil mimaride en gelişmiş örnekleri vermiş ve 19.yüzyıldan itibaren batı etkisinde değişen mimari akımların öncülüğünü üstlenmiştir. İstanbul’un sivil mimarisi her ne kadar anıtsal mimari örneklerinin gölgesinde kalsa da yapılış üslubu, felsefesi, iç ve dış mekan düzenlemeleri, süslemeleri ile bize çok zengin bir miras bırakmıştır. Bu mirastan öğreneceğimiz ve sahip çıkabileceğimiz pek çok değer ve varlığın bilincine varılması bu mirası gelecek nesillere aktarmak için gerekli en büyük unsurdur.

Anahtar Kelimeler: İstanbul, Ahşap konut, Kültürel miras



 


Keywords: